1 Nisan 2015 Çarşamba

değişmek

Bilen bilir, hayatım boyunca derli toplu, düzenli bir insan olmadım. Dağınıklığımın kendi içide bir düzeni vardı, ama benden başkasının anlaması imkansız bir düzendi bu. Zaman geçip de hayatımın alanları artıkça bu kuralları olmayan ve daha çok hissiyata dayalı karmaşa düzeni beni giderek zorlamaya başladı ve sonunda çöktü.

Birinci yeterlilik muharebesinin ardından küllerimden yeniden doğmaya çalışırken, artık işime yaramayan bu düzensizlik düzeninden kurtulmaya ve  hazır her yer toz dumanken yeni bir düzene geçmeye karar verdim. Hala yapılacak işler olsa da, şu anda daha düzenli ve daha az enerji ve zaman kaybı yaşamama neden olan bir hayatım var. Bu noktaya gelmemi sağlayan olaylar zinciri ise çok güçlü bir kararla başladı.

"Düşünme, yap."

Sanırım artık kabul etmek ve barışmak zorunda olduğum mükemmeliyetçi yanıma çenesini kapatmasını söylediği için çok işime yaradı bu karar. Önceden kafamda yapılacak bir iş belirlediysem, sadece o işi en ideal şekilde yapmam gerektiğini düşünmüyor, bir de o işi yapmaya başlayabilmem için en ideal koşullarında oluşması gerektiğini düşünüyordum. Örneğin çalışma odasındaki küçük dolabın içini temizlemeye karar verdim diyelim. Bunun için eğer gerekiyorsa kutular almam, verilecekler için yeni evler bulmam, neyi nereye koyacağıma az çok karar vermem, kafamda belirlediğim zaman aralığını rahat rahat kullanabileceğim bir gün ayarlamam, sonra o gün kendimi bütün bunlarla uğraşacak ruh halinde hissetmem ve daha bir sürü şey gerekiyordu. Bütün bunları planlamak vakit aldığı gibi, bir de bütün bunları planladığım için kendimi bu konuda bir şeyler yapmış gibi hissedip, bu konuda hiç bir şey yapmamaya devam edebiliyordum.

Şimdi kendimi yapmam gereken bir şeyi düşünürken yakalarsam ve o anda başka bir iş yapmıyorsam (ders  çalışmak, yemek yapmak vs gibi) hemen yapıyorum. Çalışma odasındaki dolabı düzenlesem diye düşündüğümde bir cuma akşamı saat 9 civarıydı. O sırada salonda kendi kendime şapşik işlerle meşguldum. "Bir arada, şu dolabı düzeltsem ne güzel olur" diye düşündüm kendi kendime. Sonra dedim ki, "O ara neden bu ara olmasın ki?". Kalktım, içeri gidip dolabı toplamaya başladım. 2-3 saat sonra sadece küçük dolabı değil, palyaço dolabı ve kırmızı çekmeceli dolabı da düzenlemiş, 3 poşet atılacak çıkartmış, elimdeki kutularla düzenleme işini halletmiştim.

Sanırım bu ilk tecrübenin bu kararın hayatıma yer etmesi konusunda çok etkisi oldu. Hem işin sandığımdan çok daha kısa sürmesi, hem kendime verdiğim sözü tutmuş olmak, hem de bir işi kafamda haftalarca taşımak yerine hemen yapmış olmanın verdiği rahatlık gerçekten paha biçilemezdi. Sanırım aylarca süründükten sonra bitememiş bir sınavın ardından bir şeye karar vermiş, yapmış, bitirmiş ve başarmış olmak da çok iyi hissettirdi.

Daha sonra da verdiğim bu karar sayesinde aldığım pek çok diğer kararı da yerine getirecek motivasyonu buldum kendimde. Onları da ve düzenli bir hayata nası geçtiğimi de belki yarın anlatırım.